O Z L E M S B L O G

Herkese merhaba. Güzel bir haber duyurusuyla geldim. Hepimizin çok severek izlediği, belki de gelmiş geçmiş en iyi dizilerden olan "Friends" 27 Mayıs 2021 Perşembe günü özel bölümle ekranlara geliyor. Dizi 1994-2004 yılları arasında 10 sezon boyunca devam etmiş ve final yapmıştı. 17 yıl aradan sonra onları son halleriyle görecek olmak inanılmaz. Son hallerini elbette sosyal medyadan takip ettiğimiz kadarıyla biliyoruz ama yine de onları dizi içerisinde görecek olmak çok heyecan verici.  Dizideki 6 arkadaşı Jennifer Aniston (Rachel Green), Courteney Cox (Monica Geller), Lisa Kudrow (Phoebe Buffay), David Schwimmer (Ross Geller), Matt LeBlanc (Joey Tribbiani) ve Matthew Perry (Chandler Bing) canlandırıyor.  Friends Amerikan yapımı bir sitcom dizisi. Diziyi izlememiş olanlar için konusundan bahsedecek olursam, New York'ta yaşayan 20'li yaşlardaki altı arkadaşın yaşadıkları olaylar, onların dostlukları ve her ne yaşanırsa yaşansın birbirlerine destek olmaları konu ediliy

        Herkese merhaba. Hem de uzuuun bir aradan sonra merhaba :) Nedense bugünlerde yazma isteğim depreşti ve ben de blogumun tozlu sayfalarını biraz kurcalarken kendimi yeni yayın oluştururken buldum. Instagram hayatımızda en ön plana çıkan uygulamalardan biri olunca blog yazmak, yerini insta paylaşımlara bıraktı ama buradaki kalıcılık inanılmaz. 2013 yılında yazmaya başlamışım ve eskileri okumak, ütüyle çekilmiş gibi fotoğrafları görmek insanı gülümsetiyor:) Hangi konu hakkında yazmalıyım diye düşünüyordum ve son bir kaç yıldır evimi baştan aşağıya İkea ürünleriyle donattığım için bu konu hakkında bir yazı dizisi hazırlamaya karar verdim.       I kea , gezmekten ve vakit geçirmekten en çok hoşlandığım mağaza diyebilirim. Bir girdiğimde en az 4 saat geçiriyorumdur orada. Tabii bir de hazırlıklı gidiyorum. Evde online sitede sepetimi oluşturuyorum mazallah oraya gidip de almayı unuttuğum şeyler olur filan :) Beraberimde birisi varsa ki bu çoğu zaman erkek arkadaşım oluyor, benimle ge

Herkese merhabalar. Kaşlarımız ifademizi belirleyen, yüzümüzdeki en önemli bölüm olsa gerek.  Bi 10 yıl önceki fotoğraflarıma baktığımda sinir krizleri geçirmeme neden olan, ama o zamanlar her ne hikmetse rahatsızlık duymadığım, ifademi sinirli gibi gösteren kaşlarım vardı. Sol tarafım sağa göre daha seyrek ve şekilsizdi. Yıllar içinde modaya uyarak çok incelttiğim zamanlar da olmuştu. Ve sonuç olarak 30lu yaşlarıma geldiğimde incelmiş ve seyrelmiş kaşlarla baş başaydım.  Kaş farlarını, kalemlerini keşfettiğim son  4-5 yıl içinde makyaj malzemelerimin demirbaşı olmuşlardı. Her sabah makyaj yaparken itinayla kaş çizerdim kendime.. Makyajlıyken sorun yok, en azından kaşlarım boyandığı için güzel görünüyor, peki makyajsızken çektiklerim :D Makyajsızken durum daha da faciaydı. Öyle ki makyajım yokken bile eş, dost, sevgili vs yanındayken de kaşlarımı hafiften boyardım yine. Can sıkıcı, yorucu şeyler öyle değil mi? Microblading kaş kontürü hakkında bir şeyler duyuyordum a

Herkese merhabalar.  Biz kadınların kıl tüy dertleri hiç bitmiyor öyle değil mi?  Vücuttaki tüyler lazer, epilasyon, ağda vs bir şekilde hallediliyor ama yüzümüzdeki tüylere dokunmak nedense bazılarımıza korkutucu geliyor.  Makyaj yapmayı seven biri olarak yüzümdeki ayva tüyleri rahatsız ediyordu beni. Öyle simsiyah belirgin tüyler değiller ama yine de pürüzsüz makyajı engelliyorlardı. Lazer yaptırmayı denemedim hiç, çünkü kızarıyor leke kalıyor diyenler olmuştu. Ben de cımbız, ağda bandı gibi klasik yöntemlerle halletmeye çalışıyordum. Hatta bir ara Braun'un yüz epilatörünü de almıştım, hani ucuna yüz temizleme aparatı da takılabilenlerden. Onlar da zor geliyordu, canımı acıtıyordu hep. Jiletleme fikri yayılmaya başladı ortalıkta. Youtuba'da yüzünü tıraş eden kızları gördükçe gözlerim korkudan yerlerinden fırlıyordu.  Korkunun ecele faydası yoktu. Bir kaç yerli youtuberın videolarında da izleyip emin olduktan sonra kaş usturalarını denemeye karar verdim. Ko

Herkese merhabalar. 4 Mart Cumartesi günü Ankara'da sevgili Gülsen Doğan'ın düzenlediği kadınlar günü etkinliğine katıldım. Gülsen'in gelenekselleştirdiği ve 3.sünü düzenlediği bu etkinlik için çeşitli illerden gelen blogger arkadaşlarımız da vardı. Ben de Ankara dışından katılanlardan biriydim :) Etkinlik mekanımız, benim daha önce de gidip görmüş olduğum Eskişehir yolundaki Söğütözü Bay Gurme'ydi. Silver glitter temasına uygun olarak giyinip gittiğimiz mekanda, Prenses Organizasyon 'un hazırladığı masalar harika görünüyordu. Etkinlikte bizlerle birlikte Milkshake Türkiye, Doğadan Çay ve Revox gibi değerli firmaların yetkilileri de vardı. Özellikle saç bakımı konusunda uzmanlaşmış markalardan Milkshake'in yetkilisi Mustafa Bey'in eğlenceli sunumu göz doldurdu. Milkshake'in Whipped Cream saç köpüğü dışında argan yağı, saç renklendiricileri, şampuan, saç kremleri ve daha pek çok ürünle geniş bir ürün yelpazesine sahip olduklarını öğrendik.